Alman savunma sanayii devi Rheinmetall, Avrupa’nın yeniden silahlanma sürecinde elde ettiği teknoloji şirketlerini aratmayan devasa kârlar nedeniyle siyasi ve toplumsal bir ikilemin merkezine oturdu.
Kısıtlı bütçe döneminin sıradan bir yüklenicisi olan Rheinmetall, Avrupa’nın askeri üslerini canlandırma kararı ve Almanya’nın orduyu yeniden inşa etme hedefiyle birlikte bir endüstri süper gücüne dönüştü. Ancak şirketin kamu kaynaklarıyla finanse edilen bu “meteorik yükselişi”, hükümetler için beklenmedik bir baş ağrısı yarattı.
Kâr Marjı Yüzde 20’ye Dayandı
Şirketin başarısının ardında, rakiplerini geride bırakan üretim hızı ve kovandan yakıta kadar her şeyi üretebilen “dikey entegrasyon” yeteneği yatıyor. Bu strateji sayesinde Rheinmetall’in kâr marjı yüzde 5 seviyelerinden yüzde 19’a fırladı. Şirket, 2030 yılına kadar mühimmat işinde yüzde 30 kâr marjı, 50 milyar euro gelir ve 10 milyar euro işletme kârı hedefliyor.
Kamu Parasıyla Özel Servet
Hükümetlerin güvenliği sağlamak için akıttığı kamu paraları, tamamen özel bir şirket olan Rheinmetall’in kasasına giriyor. 2022’den bu yana hisse senedi fiyatı yüzde 1.400 artan şirketin bu başarısının Alman vergi mükelleflerine doğrudan bir fayda sağlamaması, siyasi rahatsızlığı artırıyor. Ekonomistler, bu durumun “kabul edilebilir kâr eşiğini” aşarak ek vergi tartışmalarını getirebileceği uyarısında bulunuyor.
Robotlar İstihdam Vaadini Yutuyor
Şirketin Doğu Avrupa’da 8 milyar euroluk yatırımla kurduğu yeni fabrikalar, yoğun otomasyon nedeniyle beklenen istihdamı yaratmıyor. Örneğin, yılda 350 bin mermi üretebilen bir hatta sadece 120 işçi çalışıyor. Bu durum, savunma harcamalarının istihdam yaratacağı yönündeki hükümet vaatlerini boşa çıkarıyor.
Rheinmetall artık Avrupa için büyük bir paradoksun sembolü: Acil güvenlik ihtiyacı ile devlet fonlarının özel bir şirkete “utanılacak miktarda” kâr sağlaması arasındaki ince çizgi.


Yorumlar kapalı.